Oyun
Deneme Meneme

Home

Deneme Meneme | Kose Yazarlari

ben.jpg

2003-04-21

Anliyorumki madrid e gelmemle son kelimesi yazilarak kapanmis hayatimin birinci, ikinci, herneyse o bolumunun kitabini okumaya baslamisim.  Once boyle bir kitabin varligini idrak ettim yavas yavas, uykular, uyanikliklar arasinda, sokaklarda yururken, odalarda savrulurken. Nasil bir ruh haliydiki bu sanki suyun altinda ilerler gibi. Suyun altinda, yasadigini hissediyorsun belkide. Yasadigini hissedince basliyor iste o akici ruh hali. Insanlar, olaylar, kararlar akip gidiyor gozlerinden kulaklarindan.  Hep o parlak gozlu cocugun parlak bir aksamustu sakin sokaklarda kosusu geliyor gozlerimin onune. O ben miyim yoksa belegimdekalmis bir baskasimi.  Iste boyle. Dalip gidiyorum aralarda. Kopuyorum birden icinde belundugum hayatttan akip giden dusuncelere

 

Bu kitabin sayfalarindan herhangi birine kendimi aniden bakar buldugum anlarda farketim ki kitap bir baglanti kurma problemine benzeyen olaylarla doluydu. Sanki yarim cumleler vardida bunlari birlestirerek anñamli cumleler olusturma alistirmalari gibi birseydi.  Baktimki yoluma devam edebilmem icin tum bu gecmise bakmam gerekiyordu. Birseyleri anlamam lazim gibi geliyordu. Bazi meseleler vardi ve bunlarin neden oyle cereyan ettiklerini anlamam gerekiyordu. Yani hayati anlamam lazimdi ve anliyorumusum, sanki yol aliyormusum gibi geliyordu. Am bunlari simdi yazabiliyorum, daha yeni yeni beraklasiyor gibi hersey yada oyle saniyorum. Hayat dusuncesi icerisinde ilerliyorum gibi.

 

Dusunceler cok hizli. Hepsini ayni hizda yazmam mumkun degil. Ya o hizda yazminin bir yolunu bulucam yada dusuncelerimi yazma hizima kadar yavaslatabilmenin bir yolunu. Beynimin yoruldugunu hissettim su an. On parmak yazmayi ogrenmeliyim. Bu q klavyede zor oluyor turkce klavyede daha kolay olurdu.

 

Ve bugunlerde sunu anliyor gibiyim ki yarini iyi gecirebilemk icin iliskileri, hayati gelecegi asdhfglkajsdgfalskjdgfalskdjfglaskdjfg sadflkjasgdflkasjdgflksadjfglksadjfglsakdjfgalksdjgfpiewufincvgfoewirgmciure,gx rae

 

Cok zorrrrrrrr

 

Cumle kurmam zor. Zor is bu yazim isi. Jkgdsñdskjfgdskjfhgñdsflkjhgñdsfkhgñdsfouhgeproiuvnd ,mcxvslkfdhgñhgeaori

 

Yasayis tempomu yazi hizina indirmek aralarda kopuyor tabi ve ortaya cikan bosluklardan kacip gidiyorum.

 

Yazmak ve belkide soylemek icin o sey buna deger olmali ilk once.

 

Gercek dusunce hizinda yazilamadigi icin o yazma stilleri ortaya cikiyor belkide. Mukemmel olmuyor ama bir ahenk gibi biresy kazaniyor.

 

Monteign midir ne nedir onun denemelerini okuyorum. Ne dusunceler. Ne o kafa yapisi mi ne oldugunu kavrayamiyorum. Kavramak fiilinide ilk kez kullandim gibi geliyor. Bu "kavram" kavrami kafami mesgul ediyor son gunlerde. Ne

 

Ahhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

 

Bazende anliyor gibiyimki unuttum birden bir yudum kola icip gegirgrirken buldum kendimi

 

 

Evet hep oluyor. Birden hayatimin bir ani geliyor aklima onu dusunuyorum ve simdiki bir olayi anlami sagliyor gibi hissediyorum. Cok garip geliyor. Biraz once dusundum birsey mesela. Simdi unuttum gibi ama baska birsey dusunurken buldum yine kendimi. Birden kopuyorum. nanilmaz birsey bunu dile getirebilme duygusu. Heyecanlaniyorum. Birden burnumu ovusturdum sol elimle simdide mesela. Bir anlik kopuslar.. ne esrarli.

 

Yine koptum..

 

Yine koptum.

.

.

.

hizla donuyorum ama neler anliyorum neler ne anladigimi unutuyorum ama himmm himm diyorum sanki.

 

nternet sitsesi yaparsam ispanyayla ilgile, metalarin icine real madrid gibi seyleride koymak iyi bir fikir mesela.

 

Yoksa ben hep iyi bir fikirmi ariyorum. Bunun icinmi devamli gecmisi dusunuyorum.

 

Yoksa icinde bulundugum donemden oturumu bu sekildeyim.

 

Ayaga kalktim cunku bugun 4 yada 5 te aldigim iki paketten birincisi bitti. Yaklasik bir hafta once kanepeni sag yanina kaydugumuz ne dendigini tam bilemedigim, alti dolap ustu kitaplik olan o seyin uzerinden yeni paketi aldim. Sonra su anda iki pencerenin arasinda duran koltuga oturup bilgisayarida orda kucagima alip yazarim diye dusunup  haraketlendim. Tam basliyordumki bilgisayarin kablosunun kanepenin arkasindaki prize kadar uzun oldugunu ve onu ordan cikarmak icin kanepeyi haraket ettirmem gerektigini gorerek vazgectim. Sanki iki elim onumdehavada kaldim gibi bir an.

 

Oturdum tekra. Niye bunlari yazma ihtiyaci hissediyorum. Biseylerden bahsediyorudum mesla demin. Ama bu yazmami saglayan hislerim bunlarin cok heyecan verici sanki.  Cumlenin basi sonu uyumsuz bir bicimde yaziyorum cunku oraya bakacak zamnim yok her hissi yazmaliyim. Peki ama nedeennn nedennnnn ndeeeneneddn deeendndn nneden nnedend ned nnnendendend ended edned ned endenend endned ende dend ede nded   d dnedennnnnnnnnnn nedennnnnnnnnnnnnnn nedennnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn

Bu yazdiklarim sanki sanat seriymis gibi geliyorum. Sanki bu bilgisyAR TEKNOLOJISIYLE EDEBIYATI INANIl,maz gelistirebilirmisim gibi geliyorrr   

 

 

Son iki pragrafi tekrar okudum. Evet fena gozukmuyor.

 

Birden asil mesele geldi aklima. Son gunlerdeki ruh halim mi desem neyse o iste. Sunlari dusunuyorum su an. nternet inanilmaz birsey. Eger turkiyede herkese avucici bilgisayar almasi saglanip bir sistem kurarak ilk ve cok buyuk bir turkler.tr grubu, takimi olusturma. Okullarda ilk olarak bu sanal mucizeyke, bu sihirli bilgi aletiyle, aygitiyla 3,4 yasindaki cocuklari tanistirarak bu inanilmaz gucu kullanmayi onlara ogreterek belkide savasin cozumunu bulan medeniyeti baslatabiliriz. Ve turk sozcugunu kelimesini, kavramini herneyse o iste tarihin bu doneminde sanli anlamlara kavusturabiliriz. Evet iste. Bu kadar inanilmaz seyleri dusunuyorum. Ve isin doger ve asil onemli noktasi geliyor aklima. Ben bunun yapilabilecegine, mumkun olduguna inaniyorum. Yani bu normal birsey degil gibi geliyor.

Soyle. Niye turkler? Cunku biz turkler su anda dunya uzerinde yasayan en mutsuz ucuncu ulkesiymisiz. Oyle saptamis amerikadaki bir arastirma. Peru ve bir ulke daha var unuttum. Yani afrikadaki bircok ulke, amerikanin saldirip hallettigi afganistan halki yadasu anda saddama ne oldugu bilinmeyen, amrikanin isgali altindaki irak halki bili turkiye gibi degil. Tabi bu arastirma savastan once yapilmis o  ayri konu, 

Yani turkler oyle bir durumdaki herkes hayatindan sikayetci. Herkes bu durumdan cikmanin yollarini ariyor. Diger ulkeler gibi hayatindan memnun ve degistirmeye isteksiz, yeniliklere kapali insanlar yok turkiyede.

 

kinci tarafi ise: bence herkes bunun inanilmaz gucunu anlarsa bu uretilecek aleti alabilecek kadar para biryerden bulabilir. 1 milyar 2 milyarda olsa bu meselenin ancak tum milletin destegiyle inanilmaz buyuklukte ortaya cikan gucuyle insanlar bu parayi bulur. Grup olarak turkler diyorum. Ve turklerin benim kitabimdaki karsiliginida buraya yaziyorum: turkce konusan, konusabilen, bilen kisi. Turkce iki kelime bili biliyorsa bir kisi o iki kelime kadar turktur benim icin once. O kisi bunu kabul etmiyorsa o onun kararidir ve ona turk demeyecegimi ogrenirim. Ornegin ben bir turkum. Cunku benim beynimde turkce denilen bir dil ve bu dilin sistemiyle saklanan, ifade bulan  bir hayat var. ben ayrica ispanyolum ve hergun ispanyolcamin gelismesiyle birlikte bu ispanyollugumde buyuyor. spanya devleti benim ispanyollugumu kabul etmeyebilir. Bircok ispanyolda boyle dusunebilir. Onlara saygi duyarim ama bu benim ispanyolluk tarafimin varligini etkilemez. Birazda ingilizim. O dilde anilarim, arkadaslarim, okudugum kitaplar, ogrendiklerim birsuru sey var.

O zaman anliyorumki dil bir insanin sahip oldugu en onemli hazinelerden, aletlerden biridir. Turkluk, ispanyolluk, ingilizlik, fransizlik, cinlilik nedir bu kelimelere yuklenen anlamlar?? Bence bu hazine gercegi gorulerek turklugun turkce oldugu gorulmeli ve boyle kabul edilmelidir. ste bu bizi harekete gecirecek ve guc verecek   olan seydir. Turkler.tr gurubu.

 

Ben buna inaniyorum. Ama sunuda aklimdan cikramiyorum. nasil olabilirde bunu ben dusunuyorsam baskalrida dusunebilmeli. O kadar zeki insan, bilimadami, sanatcisi, edebiyatcisi, felsefecisi, alimi, hocasi var bu turklerin. Ben kimimki. Yani benim kimsenin dusunmedigini veya dusunemedigi seyi dusunme durumu aklimi kacirdigiminda bir isareti olabilir. Kafayi yiyip memleketi kurtarabilecegini sanan bir saskin. bu buyuklukteki bir projenin sahibinin ilk basta kendine yuzdeyuz guveni olmasi gerekir.

 

Bugunlerde mesele suki ben buna inaniyor haldeyim. nanilmaz  ama gercek. Yani ben ya kafayi yedim yada inanilmaz bir projeyi baslatacak kisi benim.

 

Aman allahim bunlari yazinca insan buna daha cok inaniyor. Yazdigim icin boyle oluyor belkide. Bunun bir fikir ve sadece yapilabilir sanilan ve henuz olusturulmayan bir proje olduugnuda unutmuyorum.

 

Ama artik birkere yazdim. Bunlari tabiki sadece kendime yaziyorum. Eger birsekilde bir baskasi okursa benim basima birsey gelmis demektirki neyse geciyorum bu konuyu.

 

Aslinda benim icin mesele soyle basladi: saat 3.35 bu arada. Yrin 10 da kalkip kursa gitmem lazim.

 

Bir insanin kendisiyle konusmasiyla birbaskasiyla konusmasi arasindaki fark gibi kendine yazmakla kitap yazmak arasindada buyuk bir fark var.  ama kendine yazmanin dogalligi var birde. Ruhumu aynen dokuyorum klavyenin tuslarina ne geciyorsa icinden. Kitap yazmada ise durum farkli. Tamam ikisindede su gereklilik var. okundugunda anlasilabilmesi. Yani dusunceni iletmek icin oyle bir cumle kuracaksinki dinleyivi veya okuyucuya bu dusunce dil vasitasiyla ayni sekilde iletilecek. Herif senin aklinda olanin aynisini gorecek. Tabi nekadar zengin ve ileri olursa olsun hicbir dil bunu tam olarak saglayamaz. Diller daha karlamali bir televizyon gibidir. Asil gozuken baliktirda sen onu ayakkabi sanarsin mesela.       

 

Neyse..yoruldum biraz. cisimde geldi. Saatte cok gec oldu. Ama uykum yok daha. cime pismanlik gibi bir duygu geliyor. Bu saatte avare

 

Silvinanin arkdasi candela burda kaldi bi gece ardaki salndo yatiyor. Ondan biraz sessizce tuvalete gittim. Mutfaktandan biraz peynir getirdim. Devam  ediyorum:

 

Ornegin soru: simdi ben yaziyorum boyle. Yanlis yunlus. Bazen yanlis tuslara basiyorum kelimelerin bicimini kaydiriyorum, nokta, virgul zaten kafama gore. Ama boyle yazmamam gerekliligini bitiren yazdiklarimin anlanabilecegine dair kanim nedeniyle yaziyorum gidiyor. Ben kimimki. O kadar edebiyatci var. yazar var. adamlar yazmis birsuru eser. Baskinca goruyorsun. Oyle yazabilmek icin bircok sey lazim. Ama benimde dusuncelerim var. aklimdan akip gidiyorlar ve ben bunlari yazmak istiyorum. Niye dersen bir saat anlatmak lazim yada bilmiyorum. Tabi bu olumsuzlugun yani cumlelerin devrik olmasinin, yanlis kelimelerin, falan filan karsisina birsey cikiyor. Bu caylaklik nedeniyle bir stil olusturuyorum. Birde bilgisayar teknolojisi var. istedigim harfi uzatabilir yuzlerce kez yanyana yaabilirim. Bununla birsey ifade etmeye calisabilirim. Ama elle yazmada yada daktiloda bu yapilmayacak birsey. Dolayisiyla ben bu teknoli sayesinde DAHA gucluyum yazida. 70 yasindaki bir yazar zaten yazabilecegi en iyi seyleri en iyi sekilde yazmisti. O kisinin benim ugrastigim buuu gibiiiiiiii seylerle ugrasacak hali yoktur. ..bbbbbboooooyyyyyyllllleeeee seyler yapamazzzzzz. Neyse. Simdi bu neye yariyor. Yazdiklarim bana daha yakin oluyor. Okuyan parmaklarimi hayal edebilir. Tabi kabul ediyorum kimse o kadar dikkatli olmak icin gucunu harcamaz.  Am ben sixe soylueyeyim biraz. Hayal edin. ( aa noldu simdi niye ben baskalarina yazmaya basladim hala yaziyorum. Hala baskalarinaaaaa yaziyorummmmmmmm) ama kendime yaziiyorum gercekte. Teoride. Sonucta bu word dosyasini kaydedip kimseye gostermemek gibi bir tutumum var.

 

Asil iki konu var. sunlari bir yazayimda ayrintilara rahatca devam ederiz. 1. Turkler.tr sanal grubu. 2. Boyle bir seyi dusunmemn ne demek oldugu. ( kafayi yemek mesela)

 

Aslinda bu kadar ciddi degilim. Sorunlardan biriside birseyin yazili hale getirilmesinin cidi bir sey olarak kabul edilmesi. Yani yaziyorsan bu sanki karar verdigin bir konu olmali. Hele baskalri icin yaziyorsan durum cok daha ciddi. Herseyi dusuneceksin. Yazdiklarinin insanlarda ne tepkiye sebep olacagini dusuneceksin falan filanbu cok ayri ve buyuk bir konu..

 

Simdi ben olaya soyle girdim. (yine bitiremicem bunu am neyse) : nerdeyim? Madridde. Ve para kazanmam lazim. Daha temelde hayatta kalmak. Para kazanmak icin bir ise sahip olamk lazim. sim vardi. Ama biraktim. Neden cunku is beni tatmin etmiyordu. Evet mesele buydu. O zaman tatmin edici bir is bulmam lazim. Ne demek bu??? Ne demek lan!

 

Bazen insanin deliresi gelir. Bazen hissederim. Baskalarida hissediyor bence. Durup dururken, sikerim lan hepinizi demek gelir. Ama hemen gecer. Bazilarinda gecmez. Harbiden sikmeye kalkanlar cok olmustur denebilir heralde.

 

Evet madriddeyim. 3 kattaki evimizde, salondaki kanepede oturuyorum su an. Saat 4.16. utaniyorum nedense bu saatte uyanik olmaya. nsanlardan utaniyorum olumsuz seyler dusunecekler siye belkide. Neyse.. balkonlar sol tarafima denk dusuyor. Ayaklarimi kanepenin onundeki sandigin uzerine uzatmis vaziyetteyim. Bilgisayar kucagimda. Kanepeye herzamanki gibi iyice one dogru kaymis durmdayim. Hafiften bacaklarim agriyor bu sekilde.

 

 Is diyordum. Yani hayatimda hala birinci sirada bulunan oncelikten bahsediyordum. Yas 28. Coguna gore aslinda 29. Aaaaaaaaaaaaahhhhhhh. 30 a 1 yada 2 var. 1 var. 1 olacak 4 ay sonra. 28 yil.ne demek, ne anlama geliyor bu? Ne kadar onemlidir bu 28 yil. Bedenime hicde iyi davranmadigimi gozonune alarak baska birsey olmazsa mesela 70 yasinda olurum diyorum. Yas 35 deniyorsa 70 de bunun iki kati oluyor. Oyleyse 28 ne oliuyor? 3 te 1 I degil. Yarisindan biraz az. O zaman soyle soyleyelim yolumun yarisina 7 yil sonra geliyorum. 35 e. ama ben 30 u bir sinir olarak koymustum ve bunu hala kabul ediyorum avrupa birliginde 2003 yilinda dogan cocuklarin ortalama omur suresi tahmini 102 yilmis

 

28 yil boyunca hep yapmam gereken birsey olarak yeraldi is sahibi olma. Onca yil okuduk. Liseler, universiteler, yabanci dillerrrrr. . cogu adam 22 23 yasinda olayi bitirdi. 96 da mezun oldugumda 22 yasindaydim. Yani 6 yil gecmis. Offfffffff. Ne uzun. Yillar beni korkutmaya basladi. 6 yil dennce insan bir garip oluyor.

 

Montaigne nin denemelerini okumaya baslamistim en son. Cok gencken bir ara da okumaya calismistim ama anlamamistim genel olarak. Cunku simdi anliyorumki birseyi anlamak icin kisinin o anlanacak seye hazir olmasi gerekiyor. Alicinin teknolojisiyle vericinin teknolojisinin ayni olmasi lazim.

 

Yazacak cok sey var. bu gece aslinda iyi gittim gibi. Diger seyleride yazabilme gucunu artirdi. Hayatimi bir ozet olarak yazmaliyim. Cok gec oldu ama basliklar halinda buguunlerin dusuncelerini bir siralamaya calisacagim..

 

. yillar boyunca karar vermeye calistigim konu: hangi is bana goredir. Beni tatmin eder. Zevkle calisabilirim sorusuna cevap buldum gibi: sanal dunya. Bunun olup olamayacagini dusunucem, girisimlerde bulunacagim. Belkide olmayacak. Bilmiyorum. Ama sonucta bir hedef koyabiliyorum. Yani bunun yapmam gereken sey oldugunu kabul ediyorum ve bunun icin calisacagim. Belki aksiklikler bunu engelleyecek. Baska alternatiflerde dusunmem lazim. Turizm gibi, geriye donup eskisi gibi bir iste yada ispanyolcanin ise yaradagi baska bir iste olabilir. ama simdilik digri icin ugrasabilecek pozisyondayim.  Yani:

ilk yapmam gereken once bir is bulmak. J yani is dediysem asil ise girisebilmem icin ihtiyacim olan parayi bir olcude karsilayacak bir is. Su brosur dagitma isi olacak gibi. Ama hicbirzaman hizcbirsey garanti degil. Evdeki hesap carsiya uymz. Daha carsiya bile cikmadim.

 

Herneyse diger mesele daha onemli. Ben ne yapiyorum meselesi. .

 

Bir porro daa ..Bu gece uyku yok ve yarin sabah eziyet var.. ama kalkmali ve kursa gitmeliyim. Bu gece inanilmaz seyler oluyor bana. Denemeleri okumaya baslamistim. Ve bircok seyi anlamaya basladim. Bu adam kendisini yazmis. 1500lu yillarda yasamis bir fransiz. Tek kitabi bu olmus. Ve bu tek kitabiyla hala saygi duyuluyor. Yani bu adam demekki buyuk bir adam. Ve ben biraz once baska bir bolumunu okudugum kitabinda

 

AYLAK RUHLAR

 

 

  Bos birakilmis topraklar, gübreli ve bereketliyseler, yüz bin çesit otlarla dolar. Yararli olabilmeleri için onlara kazma vuruyor, ise yarar tohumlar ekiyoruz. Kadinlar kendi baslarina kalinca biçimsiz birtakim et parçalari çikarirlar saglam ve dogal bir beden yaratabilmeleri için bir tohum almalar gerekiyor. Ruhlar da böyledir; onlar bir düsünceyle ugrastirip dizginlerini tutmazsaniz, uçsuz bucaksiz bir hayal dünyasinda, basibos, öteye beriye dolasip dururlar. Böyle bir aylaklik içinde ruhlarin kurmadigi hayal, düsmedigi kuruntu, yaratmadigi gariplik kalmaz.

 

  Velut aegri somnia, vanae

 

  Finguntur species. (Horatius)

 

  Sayiklayan hastalar gibi bos hayaller kurarlar.

 

  Bir amaca baglanmayan ruh, yolunu kaybeder; çünkü, her yerde

olmak hiçbir yerde olmamaktir.

 

  Quisquis abique habitat, Maxime,

 

  Nusquam habitat. (Martialis)

 

  Her yerde olan hiçbir yerde degildir.

 

  Hayatmin son yillarini elimden geldigi kadar kaygisiz ve salt kendi rahatimi düsünerek geçirmeye karar verip de köseme çekildigim zaman, ruhuma edebilecegim en büyük iyiligin onu tam bir basibosluk içinde birakmak olacan düsünmüstüm; birakalm kendi kendisiyle söylesin; kendi içinde, kendi hayalinde kalsin, demistim. Yasim beni daha agirbasli, daha olgun bir hale getirdigi için bunu artik kolayca yapabileceimi umuyordum; fakat görüyorum ki:

 

  Variam semper dant otia mentem (Lucianus)

 

  Ruh basibos kalinca türlü hayaller kuruyor.

 

  Istedigimin tersine ruhum, yularindan kurtulup kaçan bir at gibi kendini daha fazla yoruyor. Kafam durup dinlenmeden, hiçbir sira, hiçbir ilinti gözetmeden öyle garip düsünceler, öyle saçma sapan hayaller kuruyor ki, ilerde bunlarin anlamsizligini ve acayipligini görüp kendinden utansin diye hepsini kaydetmeye basladim. (Kitap 1, bölüm 9)

 

yazdiklarinin benim durumumu gosterdigini goruyorum.

 

Peki ne anlama geliyo rbu. Ben momteign in cozdugu bir meseleyimi cozdum. O 28 yil beni bu noktaya mi getirdi?  Gorecegiz. Ve simdilik kararliyim. Cunku dusunduklerime inaniyorum. En azindan deneyecegim. Olmazsa baska isler aramam lazim. Amacim istedigim gibi bir hayat yasamak. En asindan istediim zaman istedigim yere seyahat edebilecek kadar maddi bir guce ulasmam lazim. Buun icin para lazim para icinde is.  Eger bunu yaparken sevdigim seylerin degerini artirabilliyorsam buda benim kazancim olur.

 

Neyse simdilik monteign I okumaya devam ediyorum.

 

--------

Sayin okuyucu.

 

Bu aksam uturup sevgilimle bir kac fim seyrettikten sonra tam olarak bilmedigim bir duyguyla belkide biraz sikintidan bilgisayarimi actim. Ne yapabilrim diye masanin ustune bakmaya basladim. Half Life'i 3-4 gun once bitirmistim. Gerci 3 ayima malolsada hep bir an once bitsin diye bolumleri gecmeye cabalamisken oyunu bitirdikten sonra bittigine uzulmus gibi bir haller olusturmustu bende. Bazi igrenc efektleri olsada oyun teknolojisinin gelisimi acisindan hos bir surpriz. Sonra birseyler mi yazsam diye dusundum kisa bir an ama sonra sikinti basti ve birseyler okumaya karar verdim. Burda olmam nedeniyle cok sikintisini cektigim kitap okuma problemine bir olcude cozum bulmustum. Ekitaplar. Bulabildigim sayili kitaplari internetten indirip okumaya baslamistim. Bu gecede Monteigni okumaya basladim. Sonra ne olduysa birden esrarengiz bir sekilde kendimi yazar buldum.

 

Iste biraz sonra okuyacaginiz seyleri ben yazdim. Bir gunluk anlayisiyla yazmaya baslamistim demekki bu noktaya kadar geldik. Acikca soyluyorumki sadece kendime ait hissettigim birseyi sizlerle paylasmaktan biraz tedirginlik duyuyorum.  Cikolatanin tadi cok guxel. Ayrica saniyorum ki biraz utangaz bir kisilige sahibim. Su anda oldugu gibi kendimle degilde bir baskasiyla konusurken biraz yavaslarim ben. Neyse, bana neler oldugunu tam olarak bilmiyorum ama bu yazdiklarimi sizlerle paylasma karari icinde buldum kendimi. Zevkle seyredin.

Saygilarimla,

Coskun efe dalkiran.

 
coskunefedalkiran@lycos.com

o.jpg

Enter supporting content here